15 Haziran 2016 Çarşamba

Euro 2016 Notları #3


Macaristan'ın Avusturya karşısındaki ilk golünü kaydeden Adam Szalai kulüp ve milli takımlar düzeyinde 14 Aralık 2014 tarihinden bu yana ilk golünü atmış. Dile kolay tam 41 maç. Son golünü attığında Hoffenheim forması giyiyordu Szalai. Bu sezonu Hannover 96'da tamamladı. 16 maçta 792 dakika sahada kalıp gol kaydedemedi. Diğer bir forveti de Hugo Almeida olan Hannover'ın küme düşmesine şaşmamalı. Nokta atışı yapmışlar transfer döneminde.

Adam Szalai'in gol sevinci maça dair en güzel anlardan bir tanesiydi. Szalai ve diğer Macar oyuncular golü kale arkasındaki taraftarlarıyla beraber kutladılar. 41 maç sonra gol atınca böyle güzel ve abartılı sevinç yaşanıyor demek. 

Macarlar kağıt üzerinde turnuvanın en zayıf takımlarından biri olarak gözüküyordu ama ben dahil büyük bir çoğunluğu yanıltmayı başardılar. 28 milyon euro toplam kadro değeriyle turnuvaya katılan takımlar arasında son sıradalar. Macarların kalesinde meşhur gri eşortmanıyla (evet, Umut Sarıkaya) Gabor Kiraly yaşına başına aldırmadan oynamaya devam ediyor. Kiraly, 40 yaş, 74 günle Avrupa Şampiyonası tarihinde forma giyen en yaşlı oyuncu olarak kayıtlara geçti bu arada. Bir önceki rekor 39 yaş 91 günle Alman futbol efsanesi Lothar Matthaus'a aitti.

Avusturya esasında iyi takım ama daha önce de dediğim gibi onlar da birçok takımın yaşadığı sorundan muzdarip. İyi bir forvete sahip değiller. Yıllardır Marc Janko oynuyor en uçta. Janko etkisizdi ama arkasındaki ekip de iyi değildi. Martin Harnik rezil oynadı mesela. %62 pas isabeti, 0 pozisyon yaratma, 0 başarılı dripling.


1964 Avrupa Şampiyonası'nda Sovyetler Birliği karşısında sahaya soyadı -sen ile biten 10 oyuncu süren Danimarka'nın rekorunu, sahaya soyadı -son ile biten 11 oyuncu süren İzlanda kırmış. Veriyi paylaşan Opta "recordsson" diye not düşmüş sonuna, daha da güzel olmuş.

Cristiano Ronaldo İzlanda karşısında tam 10 şut denemesinde bulundu ama bunlardan sadece 1 tanesi kaleyi buldu. 6 bloke, 3 isabetsiz, 1 isabetli şut ile tamamladı müsabakayı. İzlandalılar, Ronaldo kendine şut açısı yarattığında önüne adeta duvar ördüler. Özellikle Kari Arnason nefes aldırmadı Ronaldo'ya. 

Sahanın en iyisi Andre Gomes'di bana kalırsa. Oyun görüşü, vizyonu ve zekası üst düzey. Karşılaşmayı 53 isabetli pas ve 1 asistle tamamladı. Takım arkadaşlarına 4 pozisyon yarattı. Bu 4 pozisyonun tamamını ilk yarıda yarattı, ikinci devre pek etkili olamadı. Turnuva sonunda kendini yüksek bir meblağ karşılığında daha iyi bir kulüpte bulabilir ki Manchester United taliplisi olarak biliniyor.

Birkir Bjarnason turnuvaya ilk kez katılma başarısı gösteren İzlanda'nın ilk golünü kaydederek ülke tarihine geçti. Bjarnason saha içerisindeki rolü ve oyunu itibariyle gerçekten Olcay Şahan'ı andırıyor.

Luis Nani turnuva tarihinin 600. golünü atan isim oldu. İlk gol Galić 1960, 100: Giresse 1984, 200: Vilfort 1992, 300: Zahovič 2000, 400: Henry 2004, 500: Xavi 2008, 600: Nani 2016. 600. gol İzlandalı bir oyuncudan gelse ilginç olurmuş gerçekten.

İzlanda'da 18 hava topu mücadelesi kazanan Kolbeinn Sigþórsson  bu alanda takımının ve sahanın lideri. Portekiz takımının tamamı ise 17. Kolbeinn Sigþórsson ile Viking usulü savunma nedir, nasıl yapılır, incelikleri nelerdir?

Toplamda 4 defa şut deneyen İzlanda'nın bu 4 denemenin 2'sini ilk 5 dakika içinde yapması maça dair ilginç detaylardan bir tanesi. Fırtına gibi başladılar, sürpriz bir gol bulup maçın hikayesini farklı şekilde yazabilirlerdi. Geri kalan süre zarfında Viking savunmasının nasıl yapıldığını gösterdiler adeta.

Renato Sanches 18 yaş, 301 gün ile Portekiz'in Avrupa Şampiyonaları'nda forma giyen en genç ismi oldu. Ronaldo 19 yaş, 128 günlükken sahadaydı.

Ronaldo 2004'ten bu yana Portekiz'in Avrupa Şampiyonaları'nda attığı 21 golün 9'una katkıda bulunmuş. Portekiz teknik direktörü Fernando Santos aksini iddia etse de Ronaldo bu takımın her şeyi.


İzlanda Milli Takımı'nın sahadaki en bilindik ve en kariyerli ismi Gylfi Sigurdsson yeteri kadar iyi değildi. Aslında takımın en bilindik ve kariyerli ismi şüphesiz ki Eidur Gudjohnsen ama bugün süre almadı ve bundan sonra ne kadar süre alacağı da muamma.

İzlanda tribünleri inanılmaz iyiydi. Ara ara 'uhh' diye tempo tutarak takımı ve ekran başındaki beni fena gazladılar. İrlanda - İsveç ve Türkiye - Hırvatistan maçlarında tribünler bütün olarak iyiydi ama İzlanda tribünlerini ayrı bir yere koymak lazım. 323 bin nüfuslu, İstanbul'un bazı semtleri kadar nüfusa sahip olmayan ülkeden yaklaşık 15-20 bin kişi tribündeydi. Tribündeki İzlandalı sayısını toplam nüfusa oranladığımızda çok uçuk bir rakam ortaya çıkıyor aslında.

İzlanda kalecisi Hannes Halldórsson'un aynı zamanda müzik ile uğraştığı ve ülkesinin 2012 Eurovision şarkısının klibini çektiği bilgisi geldi maçın spikeri Yalçın Çetin'den. Takımı adına sahanın en iyilerinden biriydi Halldórsson. 

Maç sonrası Ronaldo "Sanki Avrupa Kupası veya başka bir şey kazanmış gibi sevindiler. Bu küçük mentalitelerini gösteriyor. Bu yüzden de hiçbir şey yapamıyorlar" minvalinde saçma açıklamalarda bulunmuş. "Biz kazanmak için her şeyi yaptık. Onlar ise sadece defans, defans, defans" diye de eklemiş. Komik. Gereken cevabı maçta kendisine nefes aldırmayan Kari Arnason "Bu yüzden Messi her daim bir adım önde oluyor" diyerek vermiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder