1 Ocak 2014 Çarşamba

Kıymetli ve Kırılgan: Yoann Gourcuff


Kıymetli ve Kırılgan.. Gourcuff''u kısaca özetlemek için bu iki kelimeden yana tercih kullanmak doğru olurdu. İstikrarlı olarak sakatlık geçiriyor ve bu doğrultuda birtakım psikolojik sorunları var, bunlar kırılganlığını doğrulamak için yeterli. Peki kıymetli olduğu?

Bir zamanlar manşetleri Halef, Yeni Zidane gibi sözcüklerle süsleyen, Fransa'da yeni bir neslin umudu bir genç yetenek iken şimdilerde ise 27 yaşına merdiven dayamış ve Bordeaux'u şampiyonluğa taşıdığı mükemmel sezonun ardından kariyeri daima olumsuz yönde gelişen Gourcuff, Bordeaux'u sırtladığı, şampiyonluğa taşıdığı sezonun ertesinde ligin ikinci yarısı yaşadıkları sert düşüş ve Lyon forması altında bir türlü sakatlıklardan gün yüzü göremediği, elle tutulur gözle görülür katkı veremediği 3 yıl boş sezonun ardından bir kez daha yeni sezona "bu defa olacak, çok farklı olacak" umuduyla girmemize vesile olmuştu, gerçekten de öyleydi. Bu defa çok farklı olabilirdi, geçmiş sezonların acısı bu sezon çıkabilirdi, çünkü geride kalan 3 sezonda kıyas edildiğinde ortada daha farklı bir senaryo vardı.

2012-2013 sezonuna gidelim.. Çok değil geçen sene ligin ilk haftasında Lyon, deplasmanda Rennes'i 1-0'la geçerken gol, maça ilk 11'de başlayan ve maçın genelinde de iyi oynayan Gourcuff'tan geliyordu. Bu onun yeniden doğuşunun ilk ayağı mıydı? Kazasız belasız bir sezonun sonuna kadar performansını koruyabilir miydi? Daha henüz bu soruların cevapları üzerinde tartışılırken, 2 hafta Lyon'un evinde Troyes'u ağırladığı maçın henüz 12. dakikasında pembeli 10 numara tarafından biçilir, ayağa kalkamaz. Diz içi bağları yırtılmıştır, 8 hafta sahalardan uzak kalır. Talihsiz serüvenler dizisine bir halka daha eklenir. Sakatlık süreci l'ame de fond adlı kısa film ile kayda alınır. Sahalara iyi bir geri dönüş yapar ama Lyon kariyeri bir kez daha tekerrür eder. Sakatlıkları zaman zaman nükseder, kadroda yer bulamaz. Sezonun son 7 maçında ilk 11'de yer bulur, ligi 3. tamamlarlar ama Avrupa ve kupada dahil 25 maçta oynar, 4 gol 8 asist ile sezonu kapatır. Elde var?



22 milyon euroluk bonservis bedeliyle Lyon'a imza attığı günden bugüne Gourcuff, sakatlıktan kurtulduğu dönemlerin hemen akabinde sakatlığının tekrar nüksetmesi veya geri dönüşlerinde eski seviyesine bir türlü ulaşamaması sonucu öz güvenini kaybetmesine zemin hazırlanmıştı. Daha öncesinde ise kendisinden beklenen performans çıtasının yüksek olmasına karşılık sahada bu beklentilere cevap verememesi sonucu artan baskı neticesinde bir dizi psikolojik sorunlar ve uykusuzluk baş göstermiş, psikiyatr eşliğinde bir dizi tedavi sürecine girmişti. 13-14 sezonunu, geride bırakılan süreçten farklı kılan ise; sakatlıklarının olumsuz etkilerini kamp döneminde atlatması ve hem fiziksel hem de mental açıdan hazır durumda olmasıydı. Sezon o ve takımı adına çok iyi başlamıştı, ilk 2 maçlarını kazanmış ve rakip filelere 7 gol bırakmışlardı. Gourcuff, sol kenarda başladığı sezonun ilk iki maçında Rennes'e  karşı 2 asistin yanına harika bir frikik golüyle perdeyi kapatıp maçın adamı oluyor, 2. hafta Sochaux ağlarını da boş geçmiyor ve ilerisi adına umut veriyordu, ama bundan sonraki süreç olumsuz ivme kazanarak devam etti, Evian maçının ilk yarısında sakatlanıp oyundan alındı. Remi Garde'nin istediği seviyeye ulaşana kadar 8 hafta kadrodan uzak kaldı. 

Rhone derbisiyle geri döndü, oyuna sonradan dahil olduğu maçta galibiyeti getiren golün hazırlayıcısı oldu. Lyon formasında sıkça tekrarlanan saman alevi performanslarına yenisi mi eklenmişti? Aslında bu sefer biraz farklıydı, parlamaya devam etti. Son 3 maçta ( Marsilya, Reims, Lorient) "galiba bu sefer olacak" izlenimini verdi.. Babası Christian Gourcuff'un çalıştırdığı Lorient'e maçında yaptığı asistle ne kadar ince bilekleri olduğunu gözler önüne seriyordu, sadece en iyilerin sahip olduğundan. Güzel başlayan "Bu sefer olacak" sezonu bir süre sonra normal seyrine döndü fakat şu an için işler rayına girmiş durumda. Gourcuff son 3 maçtır istenilen, beklenen, eski "Yeni Zidane" performansına yaklaşabileceğinin izlenimini veren düzeyde performans sergiliyor.



Son oynadıkları Lorient maçında göze çarpan en önemli unsur ise Gourcuff'lu 4-1-2-1-2 sistemiydi. Savunma dörtlüsünün önünde Gonalons, Fofana ve biraz daha merkeze kaydırılan Grenier, önlerinde Gourcuff, çift forvet Lacazette ve Gomis. Bu taktik dizilişin Lyon'a bir çok avantaj sağlayabilir. Grenier'in biraz daha merkezde kalması sıkıntı yaratmaz, Gourcuff -ligin başında sol kenarda çok iyi çıkarmış olsa da- böylece daha fazla sorumluluk alıp Zidane rolünü üstlenmesi ile "o sezon, bu sezon olabilir", Devreyi 3 gol, 6 asist ile tamamlayan Gourcuff'un performansı takıma direkt etki eder. Lacazette'in en uçta Gomis ile sağlayacağı uyum ile skor üretmesi kolaylaşır ve takımın en zayıf yanı defans hattı, takım ortalamasını yakalarsa Lyon, ikinci yarı daha iyi işler yapabilir.

Peki bir dönem Avrupa kulüplerini peşinden koşturan bu adam ne kadar kıymetli? Geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada"Yeni kontrat yapabilmek için iki tarafında birbirine güvenmesi gerekir. Bu yüzden imza atmayacağım." dedi ve ekledi. "Çok sık sakatlık yaşadım ve genelde yedekteyim. Ancak ben bununla alakalı olduğunu sanmıyorum, kulübümün bana güveni yok." 

Lyon, Gourcuff'u rekor bir bonservis, yıllık maaş ile kadrosuna kattıktan sonra doğal olarak beklentiler çok büyüktü. İşin parasal boyutu bir yana evvelki sezonun yılın oyuncusunu uzun vadeli bir mukavele ile kadronuza katıyorsunuz, nasıl olmasın ki? Gourcuff bir türlü bekleneni sahaya yansıtamayınca Lyon çareyi kendi yıldızını kendi yaratmakla buldu. Lyon altyapısının son dönemdeki en büyük cevheri, Fransa'nın alt yaş milli takımlarında da sürekliliği olan Clement Grenier sivrildi ve bir anda takımın lideri, taraftarın umut bağladığı isme dönüştü. Grenier'in performansı ile doğru orantılı olarak piyasa değeri de artış gösterirken, Gourcuff''un piyasa değerleri ile üst üstte koyulduğunda ortaya kocaman "x" işareti çıkıyor. 

Grenier, pas oyunundaki başarısı ve uzaktan şutları ile dikkat çekiyor. Gourcuff'a nazaran en büyük artısı ise Lyon bazında taşıdığı liderlik vasıfları. Gerçi Gourcuff, Bordeaux'un saha içi lideri iken şampiyonluğa ulaşmışlardı ama Lyon'da durumlar farklıydı. Kendine olan güveninin de temelleri sarsılmıştı. Gourcuff artık ikinci plandaydı, ister istemez taraftarın da ona olan güveni azalmış, onu hep bekleyen Remi Garde'nin gözünde alternatife dönüşmüştü. Fakat zamanla bu ikilinin aynı anda sahada olması, Lyon'un hücum gücü sınıf atlatıyordu. Grenier forvet arkası üçlünün ortasında, Gourcuff ise onun solunda yer alıyordu fakat bu pozisyona yabancı değildi. Zidane rolünü üstlenmediği Fransa milli takımında da merkezde değil, sağ kenarda görev alıyordu. -Domenech döneminde de olmak üzere Haziran ayında Uruguay ile oynanan milli maçta, forvet arkası üçlünün ortasında Valbuena, sağda Dimitri Payet ve solda Gourcuff- Takımın yükü ve sorumluluk biraz daha Grenier'e kaymış olsa da ikisinin aynı anda sahada olması hem takımı hemde kendi adına avantajlı. Bu sayede gereksiz forma rekabetine başvurmadan sahadaki yerini alıyor. Son yaptığı açıklama da aldığı süre ile ilgili "Bazen kendimi bir anda yedekte buluyorum. Bunlar çok önemli değil ama ben yine aklımın bir köşesine yazıyorum. Şimdilik Dünya Kupası'nı düşünmüyorum çünkü bana uzak. Önceliğim saha içinde olabilmek" demişti.

Başkan Jean-Michel Aulas, sezon başında kemer sıkma politikası çerçevesinde bir dizi önlemler alacaklarını açıklamıştı ve Lisandro Lopez ile Dejan Lovren'in satışından kulübün kasasına yaklaşık 20 milyon euro para girdi. Transfere neredeyse hiç bütçe ayrılmazken, Rezerv takımdan bir çok oyuncu A takıma yükseldi. Gourcuff'un yıllık maaşının 5 milyon euro olduğunu düşünürsek Aulas'ın planlarında bu meselenin de yer alması kaçınılmazdı. Aulas "Anladığım kadarıyla kendisi Arsenal'e gitmeyi çok istiyor. Hatta bu uğurda maaşın da kesinti yapmaya bile hazır" demiş ve sıkıntı yaratan 400 bin euroluk aylık ücreti ödememek için kiralama yöntemini dile getirmişti, fakat transfer sonuçlanmadı. Gourcuff yıllık 5 milyonu aşan maaşı ile hala en çok kazanan Fransız oyuncular listesinde başı çekiyor. Sezon sonunda ise lanetli Lyon'dan ayrılıyor. Takımda geçireceği son yarım döneminde sergileyeceği performans, gelecek planları açısından çok büyük önem taşıyor. Euro 2012 için belirlenen 26 kişilik aday kadroda yer almıştı fakat 23'e kalamamıştı. Şimdi ise kendisine uzak gördüğü Brezilya 2014'e kendine yer bulma şansı var. Son 3 maçtaki çizgisinden şaşmaz ise güzel günler yakındır, 2014 belki onun yılıdır, umarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder